YÜZDE
DAİMİ DEĞİŞİKLİĞİN ADLİ YÖNÜ (OLGU SUNUMU)
Dizdar
MG, Asirdizer M, Ulucay T, Yavuz MS, Tatlisumak E.
4th
Mediterranean Academy of Forensic Sciences Meeting, 14-18 October 2009, Antalya-Turkey. Poster Presentation. Abstract
CD of Poster Presentations. 2009: 83.
ÖZET
Giriş: Yüz yaralanmaları, özellikle de yumuşak
doku yaralanmaları ve yüz kemiklerindeki kırıklar sıklıkla motorlu taşıt kazalarını,
ev ve iş kazalarını, saldırıları ve bisklete binme ve kayak yapma gibi bazı çevresel aktiviteleri
izlemektedir. Yüz yaralanmalarının diğer nedenleri, fiziksel ve kimyasal yanıklar, düşmeler, kazai
veya kasıtlı künt travmalar, patlamalar, ateşli silah yaralanmaları, kesici-delici alet yaralanmaları,
ve bazı hayvan ısırıklarıdır. Bu yaralanmalar, sonuçları itibariyle, adli tıbbi değerlendirmede
oldukça önemlidir. Bu olgu sunumunda, yüz yaralanmasını izleyen kalıcı sekellerin hukuki boyutunun irdelenmesi
amaçlanmıştır.
Olgu sunumu: 29 yaşındaki erkek olgu bir kömür madeninde
dinamit patlaması sonucu yaralanmıştı. Olaydan 8 ay sonra yapılan adli tıbbi muayenesinde, yüzde
ve vücudun diğer bölgelerinde, mor-yeşil renkli, cilt seviyesinden çökük, çok
sayıda düzensiz yara vücudunda çeşitli kemik kırığı sekelleri saptandı. Sağ gözü evissereydi
ve sol göz kapaklarında pitozis bulunmaktaydı. Yüz görünümü, adli tıp kararında “yüzde daimi değişiklik”
olarak değerlendirildi.
Tartışma: Adli tıbbi uygulamadaki “Yüzde kalıcı iz ve yüzün daimi değişikliği”, Türk Ceza Kanunu’nda,
saldırı veya kazalara bağlı yaraların değerlendirilmesi ile ilişkili maddelerde, cezayı
ağırlaştırıcı unsurlardan biridir. Türk Ceza Kanunu’nun bu unsuru, esas olarak subjektif
kriterlere dayanması nedeniyle adli tıp camiasında tartışılmaktadır. Günümüzde, pek çok
yüz travması plastik ve rekonstruktif cerrahi yöntemleri ile tedavi edilmekte ve göz kayıpları göz protezleri
kullanımı ile estetik olarak iyileştirilmektedir. Göz protezleri, yüz görünümünün düzelmesini sağlasa
bile, genellikle fonksiyonsuzdurlar ve hastadaki psikolojik hasarın giderilmesine yetmemektedirler.
Sonuç olarak, biz, plastik ve rekonstruktif cerrahi
yöntemlerinin gelişimine parallel olarak, yüzde kalıcı iz ve yüzün daimi değişikliğin, halen
göz kaybı gibi fonksiyonel kayıpların Türk Ceza Kanunu’nda ağırlaştırıcı
unsuru bulunması nedeniyle, ceza yasaları arasından kaldırılması, yüzde kalıcı iz ve yüzün daimi değişikliğin yalnızca tazminat hukukunda devam
etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Keywords: Yüzün daimi değişikliği, yüz yaralanmaları,
ceza yasaları, adli boyut.